Dağcılık ve tırmanış camiasının değerli üyeleri,
Son dönemde yapılmakta olan bazı organizasyon, toplantı ve kurullarda, kutuplaştırıcı, kayırıcı ve ayrıştırıcı bir anlayışın prim yaptığına üzülerek şahit olduk.
Sporun içerisine politikayı karıştıran, ülke dağcılığının gelişiminden ziyade kişisel çıkar ve menfaatleri öne çıkaran tutumlara camiamız yabancı değil. Bu zihniyet, yakın zamanlarda daha da ileri giderek, sadece kişisel iktidar ve popülarite kazanma hevesi uğruna, temelinde etik değerlerin önemli bir rol oynadığı dağcılık sporunun “beyan esastır” anlayışına, bir takım şüpheli açıklamalar ile gölge düşürmüştür. Fakat bundan daha üzücü ve vahim olan; bu spora yön veren, örnek alınan, tanınan ve saygı duyulan bazı sporcuların, sebebini anlamakta güçlük çektiğimiz bir şekilde bu şüpheli beyanlara sessiz kalması, yanlışları düzeltmek yerine bu duruma sebep olan kişi veya kişilere adeta destek verir pozisyonda gözükmesidir.
Ülkemizde dağcılık ve tırmanışa gönül veren kulüp, dernek ve bireyler olarak bizler, doğru ve yanlışı ayırt etme ve uygun bir şekilde ifade edebilme yetisine sahip, spor ahlakı ve bilinci yüksek sporcular yetiştirebilmek için mevcut bütün imkanlarımızla çalışmaya devam edeceğiz. Temennimiz; bu camianın ileri gelenlerinin de, bütün sporculara örnek olacak biçimde yanlışları ve doğruları korkusuz ve çekincesiz bir şekilde dile getirebilmeleridir.
Yeni umutlar ile göreve gelen Türkiye Dağcılık Federasyonu yönetiminden beklentimiz ise; tüm kulüp, dernek ve bireysel sporculara eşit mesafede durması, bu sporun gelişimi ve menfaatleri için çaba göstermesi, ayrıca dağcılık sporuna şüpheli beyanlarıyla zarar vermeye yeltenen, bu sporun gelişmesinden çok başka hevesler peşindeki kişilere bünyesinde görev vermemesidir.
Tüm camiamıza saygıyla duyurulur.
YDK Yönetim Kurulu