Rota : Khan Tengri Güney Buzulu Rotası
Rota Derecesi : 5A (Rus derecelendirme sistemi)
Ekip : Anıl Şarkoğlu (YDK) – Volkan Çakır (İTÜDAK)
Tarih : 29.07.2012 – 16.08.2012
Ülke : Kırgızistan – Kazakistan sınırı
Dil : Rusça – Kırgızca (Kırgızca konuşanlar ile Türkçe anlaşmak mümkün)
Para Birimi : Som
Teknik Malzemeler:
Kask, kazma, krampon, emniyet kemeri, 3 adet kilitli karabina, HMS, sekizli iniş aleti, jumar, t-block, pursik ip ve perlonlar, buz vidası, 1-2 sikke, 30 m. İp
Uygulanan Program:
1. Gün (26-27 Temmuz): İstanbul – Bişkek uçuş
2. Gün (27 Temmuz) : Bişkek
3. Gün (28 Temmuz) : Bişkek – Karkara transferi
4. Gün (29 Temmuz) : Karakara – Ana kamp (4000 m.) helikopter ile transfer
5. Gün (30 Temmuz) : C1 (4250 m.) – Uyum tırmanışı başlangıcı
6. Gün (31 Temmuz) : C2 (5300 m.)
7. Gün (01 Ağustos) : C2 (5300 m.) – Aklimatizasyon için dinlenme günü
8. Gün (02 Ağustos) : C3 (5800 m.)
9. Gün (03 Ağustos) : BC (4000 m.) – Ana kampa dönüş ve uyum tırmanışı sonu
10. Gün (04 Ağustos) : BC (4000 m.) – Dinlenme
11. Gün (05 Ağustos) : BC (4000 m.) – Dinlenme
12. Gün (06 Ağustos) : BC (4000 m.) – Dinlenme
13. Gün (07 Ağustos) : C1 (4250 m.) – Zirve tırmanışı
14. Gün (08 Ağustos) : BC (4000 m.) – Kötü hava sebebiyle BC’ ye dönüş
15. Gün (09 Ağustos) : C1 (4250 m.) – Zirve tırmanışı
16. Gün (10 Ağustos) : C2 (5300 m.) – Zirve tırmanışı
17. Gün (11 Ağustos) : C3 (5800 m.) – Zirve tırmanışı (Kötü hava koşulu sebebiyle C3’e dönüş)
18. Gün (12 Ağustos) : Zirve (7010 m.)
19. Gün (13 Ağustos) : C2 (5300 m.) – Kötü hava koşulu sebebiyle C2 ye dönüş
20. Gün (14 Ağustos) : BC (4000 m.) – Ana kampa dönüş
21. Gün (15 Ağustos) : BC (4000 m.)
22. Gün (16 Ağustos) : C1 (4250 m.) – BC (4000 m.) – Karkara – Bişkek
Khan Tengri!
Güzel, tırmanış ve antrenman dolu bir yıl geçirdik. Gerek mental gerek fiziksel olarak iyi hazırlandık. Khan Tengri için yola çıkmadan 5 gün önce Ağrı zirvesini yaptık. En azından gittiğimizde yapacağımız helikopter yolculuğu ve Ana Kamp için aklimatize olmuştuk.Sonunda gideceğimiz gün olan 26 Temmuz geldi. BUSAR (Bahçeşehir Üniversitesi Arama – Kurtarma)’dan arkadaşlarım Oğulcan, Emil ve Gülçin bizi yolcu etmeye havaalanına geldiler. Ardından uçağımıza binip Bişkek’e uçtuk.
27 Temmuz gününü Bişkek’te organizasyon, eksikleri tamamlama ve şehir gezisiyle geçirdik. Bu arada Bişkek’te tanıştığımız 3 kişilik (2 tırmanıcı ve 1 yönetmen) TRT ekibiyle karşılaştık. Onlar da Khan Tengri için gelmişler. 28 Temmuzda hep birlikte Bişkek’e 460 km. mesafedeki Karkara alt kampına yaklaşık 8 saat süren bir karayolu yolculuğu ile vardık. Karkara oldukça güzel bir manzarası olan, orman içerisinde dere kenarında bir kamp noktası.
29 Temmuz günü helikopter ile Karkara’dan yaklaşık 40 dakikalık uçuşla “Ana Kampa” (4000 m.) ulaştık. 30 Temmuz günü sabah kahvaltısından sonra 11:00 gibi kamptan sırtımızda toplamda 55-60 kg civarında bir yükle ayrıldık. Yaklaşık 4,5 saatlik bir buzul yürüyüşü sonrası C1 (4250 m.)’e vardık.
Yanımızda taşıdığımız ilk çadırımızı, biraz yiyecek, yakıt ve bir kısım malzemeyi C1’de bırakıp 31 Temmuz günü sabah saat 04:00 civarında C1’den ayrıldık. Uzun, başlangıçta hafif eğimle giden fakat sonra eğimin arttığı bol çatlaklı bir buzul denizinde ilerlemeye başladık. ~4800 metreden sonra devasa serakların içine daldık ve dik serak etabına geldik. 90 derece dik tırmanış ile başlayan, aralarda negatif beller veren bu devasa serak etabını 2 ara istasyon toplamda 3 istasyon kullanarak tırmandık. 60 metre kadar dik tırmanış isteyen bu etapta sabit hatlar olmasına rağmen ağır çantalarla oldukça zorlayıcıydı.
Serakların ardından 5300m. kampı olan 2. Kamp görünüyor ve 30-40 dakikalık bir yürüyüşle bu yorucu etabında sonuna geliyoruz. Canımızı okuyan ağır çantalarımız ve aklimatizasyon programımız sebebiyle C2’de 1 gün fazla kalıyoruz.
02 Ağustos günü C3’e çıkıyoruz ve hızlıca çadıra yerleşiyoruz. Akşamında fırtına başlıyor ve dağ bize kötü yüzünü gösteriyor. 03 Ağustos günü fırtına diniyor fakat hava kapalı ve kar yağışı devam ediyor. Uyum tırmanışı programında taşıdığımız 2. çadırı, yiyecek ve yakıtları, uyku tulumları, matları, yüksek irtifa kıyafetlerimizi vs. bırakıyoruz. Bu sayede yükümüzün büyük bir bölümünü üst kamplara taşımış ve hafiflemiş oluyoruz. Bu şekilde ana kampa iniyoruz ve derin bir nefes alıyoruz.
4-5-6-7-8 Ağustosu ana kampta dinlenerek geçiriyoruz. Gündüz sohbet ediyor, kitap okuyor, oyun oynuyoruz. Küçük bir köy hayatı var ana kampta. Neredeyse herkes herkesi tanıyor, faklı ülkelerden arkadaşlar ediniyoruz bu dinlenme günlerimizde. Tabi Khan Tengri ve Pobeda’nın kötü yüzünü de ara ara görüyoruz, kaza ve ölüm haberleri alıyoruz ama moral bozmamaya çalışıyoruz
9 Ağustos öğleden sonra zirve için ana kamptan ayrılıyoruz ve C1’e gidiyoruz. 10 Ağustos sabahı bu sefer daha erken bir saatte 02:40 civarında C1’den ayrılıp C2’ye gidiyoruz fakat hedefimiz C2’yi atlayıp direk C3’e çıkmak. Hava açık, rüzgarsız ve cehennem sıcağı var. C2’de uzanıp sıcak altında kavruluyoruz. Volkan’ın başı ağrıyor ve direk C3’e çıkmak istemediğini söylüyor partner kendini iyi hissetmediğinden tamam kalalım diyoruz.
11 ağustos C3’e çıkıp hemen çadıra yerleşiyoruz ve hazırlıklarımızı yapıp yatıyoruz. Gece 00:30 da kalkıp saat 02:20 de açık ama soğuk bir havada tırmanışa ben, Volkan, Behzad ve Ali ile başlıyoruz. Ali uyum tırmanışı sırasında el parmaklarını dondurduğundan çıkışta problem yaşıyor ve hemen kampın üstünde sırta çıktığımızda dönme kararı alıyor ve üç kişi yola devam ediyoruz. 6000 metreyi aştığımızda aşağıdan gelen dört kişinin kafa fenerlerini görüyoruz. Bir süre sonra bize yetişiyorlar ve arka arkaya yükseliyoruz. ~6000 metreden sonra sabit hatlar başlıyor ve tırmanış iyice dikleşiyor.
Arada 10-15 metrelik dik III-IV derece kaya-kar-buz etapları geçiyoruz. Bir süre sonra iki Ukraynalı gruplarından ayrılıp dönme kararı alıyorlar. Önden ben, Behzad, Ukraynalı iki dağcı ve Volkan şeklinde yükseliyoruz. 6700-6750 metre civarında 12-14 metrelik tırmanması çok keyifli minik bacalardan oluşan bir etap geçiyoruz. Bu zevkli etap bitince sağa doğru bir travers ve 8-10 metrelik dik bir etabı geçtikten sonra “Bıçak” denen sırta ulaşıyoruz ve son zirve sırtına çıkıyoruz. Saat 14:20-14:30 gibi çantalarımızı bırakıp Behzad ile zirveye çok yavaş adımlarla ilerliyoruz ve saat 15:26’da zirveye varıyoruz.
Hava açık ve hafif rüzgar var, bulutlar yavaş hareketlerle toplanıyor. Zirvede fotoğraf, video çektikten sonra telsizle ana kamp ile görüşüyoruz (Dima geç kalıyoruz diye bizi azarlıyor.:) ). Saat 16:00’da inişe geçiyoruz ve ~16:30’da 6900 metrede Volkan ile karşılaşıyoruz. Tüm teknik etap bitmiş son zirve sırtına çıkacağı noktada Volkan’a saatin 16:30 olduğunu söylüyorum. Zirve için en az 1 saatlik mesafesi olduğunu devam ederse geceye kalacağımızı hatırlatıyorum. 5 dakika düşündükten sonra hızlı bir şekilde o da inme kararı alıyor ve inişe geçiyoruz. 3,5 saatte teknik etabı iniyoruz ve güneşin batışını fotoğraflıyoruz.
Biraz dinlenip su yaptıktan sonra son iki donuk ip etabını pursikle inip kampa varıyoruz. Çadırımıza yerleşiyoruz, uydu telefonu ile Türkiye’ye bilgi verip, uyuyoruz.
Sabah erken kalkıp bir şeyler yemeye ve içmeye çalışırken kampa Nikolay Totmianin geldi, arkasından TRT ekibinden Kerem ve Cihan. İlerleyen günlerde zirveyi deneyeceklermiş. Onlarla sohbet ettikten sonra hava da henüz bozmamışken eşyalarımızı toparlayıp C2’ye indik. Dağda hava bozdu ve gece cehenneme döndü diyebiliriz, C2’de çadırlar neredeyse tamamen gömülmüştü. Sabah erken saatte kalkıp hızlıca toparlandık ve uzun uğraşla çadırımızı gömüldüğü yerden söküp topladık. Hızlıca aşağı inerken seraklarda yer alan sabit hatlar donmuştu, biz de bazı etaplarda kendi ipimizi açmak durumunda kaldık. Dağın yamaçlarından ve kulvarlarından sürekli çığ düşüyordu… İniş gözümüzü çok korkutsa da artık dağdan inmek istiyorduk, hızlıca alçalmaya devam ettik. Fakat izler kaybolmuş, çatlaklar kapanmış ve görüş mesafesi 10-20 metre arasına düşmüştü. GPS’in de yardımıyla hızlıca alçalıp C1’e vardık ve derin bir nefes aldık. C1’den de alabildiğimiz malzemeleri alıp/bıraktıktan sonra BC’ye devam ettik. Nihayet akşama doğru BC’ye vardık.
Günlerimizi dinlenerek geçirdik. 17 Ağustos günü helikopterine binmeyi planlarken öğrendik ki 17’sindeki helikopter 16’sına alınmış bir sonraki uçuşta 19’unda (Dağda hava koşulları çok değişken olduğundan helikopter günleri de değişebiliyor veya helikopterin gelemediği günler de oluyordu). Hızlı bir karar ile ana kampta beklemek yerine dönmeyi tercih ettik. Buna karar verdiğimizde saat 16:00 idi ve biz daha C1’i toplamamıştık çünkü inerken çok fazla yükümüz vardı, C1’i yanımıza alma şansımız olmamıştı ve biz de sonra toparlarız diye pas geçtik. Bu durumu çözmek için fikir üretirken Dima bize, sabah erken kalkıp 4 gibi çıkın kampı toplayıp helikoptere yetişirsiniz dedi. Biz de Dima’nın sözüne uyup sabah erkenden C1’e gidip C1’i toplayıp gayet iyi bir sürede ana kampa döndük. Hatta kahvaltıya yetiştik, biz kahvaltı ederken helikopter geldi. Hızlıca helikoptere yerleşip önce Karkara kampına indik, yemek yedik ve Bişkek’e döndük.
Nikolay Totmianin’ in bir sözüyle bitirmek istiyorum; “Benim hayallerim var ve ben imkanım oldukça bu hayalleri gerçekleştirmeye çalışacağım!” Khan – Tengri 2006’da ilk gördüğüm günden beri hayalim olmuştu ve bunu gerçekleştirmiş oldum… Zirveden ziyade kendi adıma en büyük kazanımım, partnerimle olan bağlılığım ve edindiğim dostluklar oldu.
Teşekkürler!
Her zaman yanımda olan iş ortağım Aykut Türem’e ve partnerim Volkan Çakır’a, antrenman desteğini esirgemeyen Seval Balcı ve BUSAR ekibine, tabi ki derneğim YDK ve kulübüm YTÜDAK ailesine, kardeşim Rauf Pınarbaşın’a ve destek veren herkese teşekkür ederim.