Güzeller Kuzey Duvarı Denemesi ve Küçük Cebel Güney-Doğu Kar-Buz Kulvarı Tırmanışı
Ekip: Mustafa Yeşildal, Aykut Türem (Mayıs – 2008)
Metin: Mustafa Yeşildal
Koştur koştur, işten eve gel. Geç de çıkmışım, bu hızla yapılan ve malzeme listesi dahi kontrol edilmeden yapılan bir dağ faaliyeti hazırlığında insan kendi kendine “kesin elzem bir malzemeyi evde unutacağım” diyor.
Taksiye atlayıp benimle benzer şekilde son dakika hazırlıklarını yapan kadim partnerim Aykut Türem’in evine yollanıyorum.
Doğru saatte Harem Otogardayız. Nafile otobüs geç kalıyor. Otogarda diğer YTÜDAK’lı arkadaşlarımızla beraber 45 dakika rötar yapan otobüse biniyoruz.
Sabah Niğde’ye güzel bir havada varıyoruz. Otogarda bizden başka birçok dağcı grup daha var.
Çamardı minibüsü, traktör vs derken emli vadisinde ormandayız. 3 YTÜDAK ekibinden biri (Talat, Osman, Yusuf Üçlüsü) ormanın içine kampını atıyor. Sema ve Pınar ( YTÜDAK’lı bugüne değin bildiğim tek hatun ekibi ) bizimle birlikte Vali Konağı’na kadar yağmur ve dolu altında çıkıyorlar. Güzeller Kar Buz kulvarını deneyecekler. Yemekler yeniyor ve hazırlıklar yapılıyor. Çadırlar arası çay puding ikramları… Gece 10 gibi uykuya geçiliyor. Ayk ile tulumdan çıkmakta zorlanıyoruz sabah saatin 2.30’unda. Bunda tabi haftanı iş yorgunluğu üzerine önceki gece yapılan yolculuk ve kamp yükü ile yapılan tırmanış da etkili… Hanımlar 3.30 gibi yola koyuluyorlar bile. Biz ise daha kahvaltı halindeyiz.
4.30 yerine ancak 4.50 de ayrılabiliyoruz kamptan.
Güzeller kuzey yüzünde, 2004 senesinde gözümüze kestirdiğimiz kar alanlarını takip ederek, zirveye varmak amacındayız. (Klasik kuzey rotası bizim denemek istediğimize göre daha sağda kalıyor yanlışımız yoksa. Bkz. TOPO)
Rotanın girişine vardığımızda gün iyice aymış güneş duvarın yukarılarını ısıtmaya çoktan başlamış. Yumuşak kara rastlamaya çekinerek rotaya giriyoruz.
Yaklaşık ilk 160 metreyi ipe bağlı eşgüdümlü yükselerek “running belay” ile tamamlıyoruz.
Görece kolay etaplar kar genelde sert. Yalnız 3 -4 metrelik kaya üzeri sert kar alanı öncesi bir profil gömüyoruz kara sonrasında kayaya bir sikke. Büyük bir balkonun altındaki ilk büyük kar alanını yan geçiyoruz ikinci ip boyunda. 3. ve 4. ip boylarında büyük kar alanından sağa diyagonal giden bir kaya bandının hemen altından ilerliyoruz ve sırası ile otuzar metre yükseliyoruz. Dik kar etapları yer yer yumuşak yer yer sert. 5. ip boyu o ana kadar vardığımız en zor etap. Ayk karın kaya yüzeyinde inceldiği ve üzerinde kalitesiz buz bulunan 4-5 metrelik dik etap öncesi bir buz vidası atıyor kalitesiz buz yüzeyine. İkimiz de bu vidanın bir düşüşü kaldırmayacağını biliyoruz. “Dikkatli ol Bacanak”(aramızda birbirimize bacanak diye hitap ediyoruz ya, aslı astarı yok bu hitabın uzun zamandır da bekârız zaten.) diye sesleniyorum, buza giriyor. Dikkatli bir şekilde etabı bitirip bir güzel narayla pasajı geçiyor 10 metre kadar daha yükselip yine bir negatifin altındaki kar düzlüğünde belden emniyet ile beni yanına alıyor. Duvarı bölen ikinci kar alanındayız. Devam edip etmemekte kararsızız. Zira saat 11 i bulmuş. Devam etmeye karar veriyoruz. Bundan sonra bir 60 metrelik sola yan geçiş yapıyor Ayk.
Birbirimiz görmüyoruz, sadece sesli iletişimimiz var.
Yüzeyde karın eridiği ve geçemeyeceğini düşündüğü bir yüzey ile karşılaştığını sesleniyor. “Görmek ister misin ?”sorusuna, “Yok Abi dönelim” şeklinde cevap veriyorum. Pasajı geçsek yukarıda daha kötü bir yüzeyle karşılaşsak ne yapacağız. Önce sağa sonra sola duvarı ciddi şekilde yan geçtiğimiz de düşünürsek ip inişleri bir hayli sıkıntılı olabilir.
Gerisin geri geliyor Ayk. Zor etabın önüne bir sikke çakıp 1 ip boyu iniyoruz. 3. istasyon noktasından 1sine dek geri geri iniş yapıyoruz. İlk ip boyundaki kısa zor etapta tekrar ip açıp eğimin azaldığı yüzeylere alçalıyoruz. Telsizden diğer iki ekibin güzel haberleri geliyor.
Ayk ile beklediğimizden iyi ama zirvede bitmeyen bir başka tırmanışı bitirmenin burukluğu var üzerimizde.
Vali konağına doğru alçalırken “Bari Bacanak, Küçük Cebelin kulvarına girelim” diyorum. Diyorum ya 15 dakika sonra yukarıdaki güneşin yakıcılığı günün yorgunluğu, sonraki gün yapılacak bir tırmanış şaka gibi geliyor insana.
Kampa varıp ayaklarımızı uzatıyoruz, dinleniyoruz. Hanımların başarılı tırmanış maceralarını dinliyoruz. Akşamüzeri uykuya bayılmadan evvel Bacanak ile sabah erken saatte uyanıp takatimize göre zirve denemesi yapma kararı alıyoruz.
Sabah erken derken 01.30 da uyanıyoruz 19 Mayıs sabahı. Hızlı bir kahvaltı, minimal malzeme ile 03.05 de yola koyuluyoruz. İlk 30 dakika eziyet gibi harekete etmek ya, neyse ki sonra ısınıyor kaslar, eklemler. Bu sefer bir önceki güne göre daha iyiyiz.
Kulvarın başında gün ağarmaya başlıyor saat 5.10. Kulvara giriyoruz. Kar sert. Yükseliyoruz. Tarif edilenin aksine kulvarın daraldığı 2 seçenekten sağdaki değil soldaki daha alımlı duruyor üzerindeki sert kar/buz ile. Sol geçiş alanı 30 -40 cm.ye dek daralıp 70-80 derece dikleşiyor. Sonra genişleyip yatık bir kar yüzeyine dönüşüyor.
06.50 gibi zirvedeyiz. Sulağankaya’ya bakan yüzden inerek 08.30’da erken vakitte kampımıza varıyoruz.
Kahvaltı edip en azından bir zirveye ulaşmanın keyfi içinde eve dönüyoruz, aklımızda arkamızda bıraktığımız yarım kalan rota.